Translate Turkish Arabic حالات السفر
Turkish
Arabic
related Results
-
ahval {durumlar}more ...
-
kitap (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
gidiş (n.)more ...
-
kovmak (v.)more ...
-
سَفَرٌ {ج أسفار}more ...
-
seyahat (n.)more ...
-
yolculuk (n.)more ...
-
kalkış (n.)more ...
-
yolculuk (n.)more ...
-
سَفَرُ الصَّيْدِ {رِحْلَةٌ لِلصَّ}more ...
- more ...
- more ...
-
büfe (n.)more ...
-
sille (n.)more ...
- more ...
-
heybe (n.)more ...
-
geçiş (n.)more ...
-
dağarcık (n.)more ...
-
pasaport (n.)more ...
-
valiz (n.)more ...
-
valiz (n.)more ...
-
cüzdan (n.)more ...
Examples
-
Missy harika. Matthew de üniversiteye gitti. Yolculuğun nasıl geçti?ميسي" مذهلة" ماثيو" تقدم للجامعة. كيف حال السفر؟"
-
Selam, New Yok nasıl?مرحبا (كاس) هذه (شانون) ، كيف حال السفر الي نيو يورك؟
-
Evet... Şimdi, sadece seyahate çıkmak istiyorum...أجل ,في الوقت الحالي .أريد السفر
-
Şimdilik, fiziksel zaman seyahati imkansız.في الوقت الحالي، وقت السفر الفيزيائي مستحيلاً
-
Evet. Şu anda seyahate çıkmak istiyorum.أجل ,في الوقت الحالي .أريد السفر
-
Bu, onun şu anki... yolculuk yardımcısı.أي مساعدته في السفر الحاليّة
-
Karısı otobüse binecek durumda değil.لا تستطيع السفر بتلك الحاله
-
Onu burada bırakamayız.لا تستطيع السفر بتلك الحاله
-
- Gelsin o zaman! Karısı otobüse binecek durumda değil.لا تستطيع السفر بتلك الحاله
-
Merikeshde kim diş fırçasını bırakan ben değildim asistanken onları iki gezi dede çaldım... doğru değil eşyalarım bagajdaydı. -- fakat gezi çantası değil. gezi çantası bagaj değil, hangisi bagaj. kim bagajın kutularında gitti?أنا ما كُنْتُ الواحد الذي أورقَ فرشَ الأسنان في Merikesh سَرقتُهم كلتا في حالةِ السفرَ كمَأْمُور. . . لَيسَ حقيقيَ، أنا عَمِلتُ الأمتعةَ داخل. -- لكن لَيسَ حقيبةَ السفرَ.